İlk geceyi atlattıktan sonra sabah (Salı) yürüyerek NTU kampüsüne gittim. Hem okulu
bulmam uzun surdu hem de kampüsün içinde SIMTech binasını bulmam. Bu uzun
süreçte havadaki yogun nemden dolayi da vucudum nasibini aldi. Binayı bulduktan
sonra insan kaynaklarinda onceden beri
maillestigim kisiyi buldum ve TEP (Training Employement Pass) karti
cikarttirmam icin gereken kagit islerini yaptik, karti alacagim baanliktan
randevu aldik vs. Süpervizörlüğümü yapacak olan Dr. Allan Zhang ile tanıştım. (Ben
“daktır zeng” diyordum ama meğer adamcağızın soyadı “çeng” diye okunuyormuş,
neyse ki iki üç hitaptan sonra farkedip düzelttim.) O bana binayı gezdirdi,
yapacağımız işten falan bahsetti bir de otomattan kola ısmarladı, sabahtan beri
su bile içememiş ve terden bitik bünyeme bu kola ilaç gibi geldi vallahi,
sağolasın daktır çeng.
TEP kartını çıkarttırmadan
staja başlayamayacağım için ve kalacak yer bulma işlerimi de bir an önce
halletmem beni için gönderdiler. Eve dönmemden hemen sonra sağanak yağmur
başladı ve bir saat içinde hiç görmediğim bir hıza ulaştı. Bir önceki geceden
beri beni rahatsız eden yoğun nemin nedeni de buymuş demek ki. Akşama doğru da
Didar’la ilk kez buluşmak üzere Jurong Point alışveriş merkezine doğru yola
koyuldum. Didar, annemin “dıdısının dıdısı da Singapur’a staja gidiyormuş,
telefonunu aldım tanışın” demesiyle tanıştığım, Koç Üniversitesi Biyoloji
Bölümü’nden yepyeni mezun olmuş bir kız. Şansıma bakın ki o da NTU’da staj
yapıyor. Singapur’a benden bir hafta önce geldiği için daha deneyimliydi ve
Jurong Point’te buluşmamızı ve oradan market alışverişi yapabilmemi o sağlamış
oldu. İlk günün şaşkınlığını atlatamamış bana, aynı endişeleri taşıyan, aynı
dili konuşabildiğim biriyle geçirdiğim bu akşam iyi geldi.
O akşam
yakınlardaki kiralık bir odanın olduğu eve de birlikte gittik. Ve o zaman önüme
çıkan bir engelle karşılaştım: Evinizdeki odayı kiraya vermek için devletten
izin almanız çeşitli belgeler sunmanız vs gerekiyormuş. Ve yeni çıkan bir kural
odayı en az 6 aylığına kiraya verebileceğinizi söylüyor. İlk gezdiğim evi de
odayı da evin konumunu da çok beğenmiştim ancak ev sahibi kuralı ihlal ederse
yüklü para cezası ödemek zorunda kalacağını söyleyerek beni gönderdi.
İnternetten bulduğum diğer ev sahiplerine de “3 aylığına kiralamak istiyorum”
dediğimde aynı sorunla karşılaştım. Bir kaç öğrenci hostelini de aradım ama
onlar da tüm yatakların dolu olduğunu söyledi. “Aha sokakta kaldık vallahi”
diye düşünürken imdadıma yine David yetişti. Singapur’a ilk geldiği zaman
kaldığı evin sahibine benim oda aradığımı haber verdi. Ertesi gün (Çarşamba) Maria
(ev sahibi) beni aradı, odayı görmeye geldim, üstün Türk pazarlık yapma
genlerimi de kullanarak indirim yaptırdım (Maria “İndirim yaptığımı kimseye
söyleme David’i çok sevdiğim için sana indirim yapıyorum.” dedi, siz de kimseye
söylemeyin) ve anahtarlarımı aldım. Küçük ama temiz ve okula çoook yakın bir
ev. Zaten biraz otel gibi, benden başka bir kiracı daha var, aile de (sanırım)
dört kişi. Herkes odasında takılıyor, 10 yaşlarındaki Maria’nın oğlu sürekli
salonda TV izliyor o kadar :). Bu engeli böylece atlatmış olduk. Dün (Perşembe)
akşam da eşyalarımı yeni odama getirdim ve yerleştim. Tek bir problem var,
yatak bazası tekerlekliymiş, gece oraya buraya dönerken hareket ediyor, sabah
kendimi odanın ortasında buldum, neyse ki oda küçük de çok uzaklaşmamışım :D.
Önüme çıkan diğer
engel de para konusunda oldu. TL direk olarak Singapur Doları ’na çevrilemiyor.
O yüzden gelmeden aldığım Amerikan Doları ve Euro ’ları çevirdim. Ancak staja
haziran sonunda başladığım için bursumun ilk maaşını temmuz sonunda
yatıracaklar. Maria da taşınmadan önce depozito isteyince, nakit param bir ay
idare edemeyecek miktara düştü. SIMTech ‘in para yatırabilmesi için Çarşamba
günü Singapur POSB bankasında bir hesap açtırdım. Akbank’ta olan TL leri bir
şekilde bu hesaba EFT yaparım sanıyordum. Olmuyormuş. ATM’den Akbank kartımla
para çekersem çok ekstra ücret öder miyim diye internetten araştırmaya çalıştım
kesin bilgiye ulaşamadım. Yani Çarşamba akşamı hem ailem hem de ben, “Ece elin
Singapurunda parasız kaldı” diye endişelenip bir sürü beyin fırtınası yaptık.
Perşembe günü riski göze alıp bütün paramı çektim. Ve neyse ki Akbank ekstra
olarak sadece sabit 7 TL alıyormuş yurtdışı para çekimlerinde. Engel gibi
gözüken bu sorunu da çözünce açıkçası oldukça rahatladım.
Çarşamba günü TEP
kartı işini hallettikten sonra dün sabah stajımın resmi ilk günü olarak NTU
kampüsüne gittim, günün büyük bölümü kalan evrak işlerini halletmekle geçti.
Akşama doğru Allan ’la ancak görüşebildim ve yardımcı olacağım projeden
konuştuk, yapmamı istediği ilk görevi verdi. Şimdi önümde olan tek zorluk üç ay
boyunca başarılı bir staj dönemi geçirip buradan gururla ayrılmak. Allan ‘ın
verdiği görevleri yapmaya çalışmaya başladım bile, ilk iki günde pek ilerleme
kaydedemediğim için biraz endişeliyim. Ama hızlı öğrenen biri olduğumu
biliyorum, umarım bu özelliğim burada kendini saklamaz da bir an önce ilerlemeye
başlarım.
Not: "Düzen" başlıklı, Singapur 'la ilgili gözlemlediklerimi içeren bir yazı da yazmayı düşünüyordum ancak saat çok geç oldu, daha sonraya kaldı :)